13 Aralık 2015 Pazar

64. HÜKÜMETİN 2016 YILI EYLEM PLANINDA “MEMUR” YİNE YOK.

64. HÜKÜMETİN 2016 YILI EYLEM PLANINDA “MEMUR” YİNE YOK.

AMA PANTER EMEL'İN GAYRETİ İLE “HAYVAN HAKLARI EN GENİŞ HUKUKİ ÇERÇEVEDE KORUNACAK”…
BU GİDİŞLE MEMURA DA BİR PANTER EMEL GEREKECEK!!!


10 Aralık 2015 günü, “64. Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı” Sayın Başbakan tarafından kamuoyuna açıklandı.

Hedef Büyük;
İlk üç ay içerisinde 20, 
ilk altı ay içerisinde 81 ve 
1 yıl içerisinde 71 reformun 
gerçekleştirilmesi hedefleniyor.
 Eylem Planının  ilk üç ayında ise 44 vaadin yerine getirilmesi öngörülüyor.

Toplam reform ve icraat eylem sayısı 216. olarak deklere edildi...

Dönem 21 Aralık 2015’te başlıyor. 21 Aralık 2016'da bitiyor.

Evet, 216 eylem arasında memurların veya kamu görevlilerinin tamamını ilgilendiren ne var diye şöyle bir inceledim.Ben kocaman bir SIFIR (0) gördüm




İLK ÜÇ AYDA
İlk üç ayda gerçekleştirilecek eylemler arasında 10 numaralı “Çalışma hayatına güvenceli esneklik sağlayacak düzenlemeler yapılacak” hususu var. 

Eylem ile ilgili kurum ve kuruluşlar arasında DPB ile işçi ve işveren sendikaları ve konfederasyonları sayılmış, memur sendika ve konfederasyonları sayılmamış.

Oysa Eyleme İlişkin Açıklama bölümünde “Bu kapsamda kamu sektörü başta olmak üzere, söz konusu çalışma biçimlerine yönelik çeşitli kurumlarda pilot uygulamalar gerçekleştirilecektir.” şeklinde bir paragraf var.

Malum  6111 sayılı Kanunla 657 sayılı DMK’nun “günlük çalışma saatlerinin tesbiti” başlıklı 100 üncü maddesine “Memurların yürüttükleri hizmetin özelliklerine göre, bu madde uyarınca tespit edilen çalışma saat ve süreleri ile görev yerlerine bağlı olmaksızın çalışabilmeleri mümkündür. Bu hususa ilişkin usûl ve esaslar, Devlet Personel Başkanlığının teklifi üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.” fıkrası eklenmiş durumda 
Bu durumda Reform deniliyor ya  Aman bu Reform kelimesine burada dikkat edelim ve  neme lazım hazırlıklı olmak gerekiyor....


İLK ALTI AYDA
İlk altı ayda gerçekleştirilecek eylemler arasında 29 numaralı “Kamu hizmetlerinin adil, etkili, verimli, süratli ve kaliteli sunumunu sağlayacak şekilde merkezî birimler daha dinamik ve etkin bir yapıya dönüştürülecek, kurumlar arası yetki mükerrerlikleri kaldırılacak, bürokrasiyi azaltacak ve kurumsal performansı artıracak düzenlemeler yapılacak” deniyor
Amaç gereksiz bürokrasi üreten süreçleri ayıklamak.Sizce 663 sayılı KHK nin İPTALİ Gelebilir mi,Ne dersiniz?

Eğitim ile ilgili “Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi hazırlanacak” ve “Eğitim fakülteleri yeniden yapılandıracak” başlıklarının da bulunduğu 7 eylem var.

61 numaralı “Kamu kurum ve kuruluşlarına ait tatil yeri, kamp, eğitim tesisi gibi sosyal tesislerin envanteri çıkarılarak ekonomiye kazandırılması hazırlıkları yapılacak” şeklindeki eylem ile adı geçen tesislerin envanterinin çıkarılması ve ekonomiye kazandırılması hedefleniyor. Her hükümet değişikliğinde gündeme getirilen “Lojmanları satalım!”  dedikodusuna devam

BİR YIL İÇİNDE

113 numaralı “Kamu personel rejimi reformu yapılacak” eylemi memurlar için önemli. 1 Kasım seçimleri sonrasında “memur güvencesi” ile ilgili koparılan yaygaranın temelinde bu başlık etken olduğunu düüşnüyoruz.

Çünkü eyleme ilişkin açıklamada “Temel olarak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ile düzenlenen bu alanda zaman içinde dağınık bir yapı oluşmuş ve sistem çok karmaşık bir hale gelmiştir.

Kamu yönetiminin daha dinamik ve etkin bir hale getirilmesi, verimliliğin, hesap verebilirliğin, şeffaflığın ve etkililiğin artırılması amacıyla uluslararası örnekler de dikkate alınarak yeni bir personel rejimi oluşturulacaktır. 

Yeni oluşturulacak rejim, kamu personelinin performansının ölçülebilmesine ve değerlendirilebilmesine de imkan verecektir.” deniliyor. Ne hikmetse ilgili kurum ve kuruluşlar arasında memur sendika ve konfederasyonları sayılmamış. Yoksa Saymaya mı gerek görülmemiş, yoksa zaten “Onlar cepte mi denilmiş” ben anlayamadım.Siz nasıl analdınız;.

ÜÇ AY İÇERİSİNDE GERÇEKLEŞTİRİLECEK VAATLER
Bu başlıkta 44 vaat yer alıyor.

174 numaralı eylem “Tüm işçi ve Bağ- Kur emeklilerine yıllık ilave 1.200 TL verilecek” diyor ama memur emeklilerinden bahsetmiyor. 
Eksik yazılım hatası değilse sebebini gerçekten çok  merak ediyorum..

178 numaralı eylemde polislerin ve uzman erbaşların ek göstergelerinin 2200’den 3000’e çıkarılması var ama diğer meslek gruplarından adı geçen yok. Sağlık Çalışanına yine saat kolu

186 ve 187 numaralı eylemlerde doğum nedeniyle ücretsiz izinde geçen sürelerin memuriyet kıdeminde değerlendirilmesi ile çalışanların doğuma bağlı izin ve haklarını güçlendirmek üzere DMK ve İş Kanununda değişiklik yapılmasına değiniliyor. Günaydın diyoruz...Sağır sultan duydu biz daha yeni uyanıyoruz.

188 numaralı eylemde çalışan kadınların doğuma bağlı olarak ilk çocukta 2 ay, ikinci çocukta 4 ay ve üzeri çocukta 6 ay yarı zamanlı ve tam ücretli çalışma hakkı ile çocuğun okula başlama yaşına kadar kısmi süreli çalışma hakkı tanınması var. Özel sektörde sorun yaratacak önemli bir eylem.

HAYVAN HAKLARI ÖNEMLİ
Bir yıl içerisinde gerçekleştirilecek eylemler arasında 170 numaralı başlıkta “Hayvan hakları en geniş hukukî çerçevede korunacak” eylemi var. “Özellikle şehirlerdeki hayvanların haklarının en geniş hukuki çerçevede korunması ve gerekli idarî tedbirlerin geliştirilmesi sağlanacaktır.” deniliyor eyleme ilişkin açıklamada.

EYLEM PLANINDA MEMURLAR YOK.
Yaklaşık on beşbin kelimeden oluşan “64. Hükümet 2016 Yılı Eylem Planı”nda memur kelimesi üç yerde geçiyor. Birisi DMK ile ilgili düzenlemede diğer ikisi kadın çalışanların doğuma ilişkin düzenlemelerinde.

Peki devlet baba neden memurlarla ilgili bir  vaati neden yok?
Sebebi çok basit.

2016 ve 2017 yıllarını kapsayan toplu sözleşme daha yeni imzalandı. Hani, o sayının nasıl bulunduğunu bir türlü öğrenemediğimiz 213 kazanımın elde edildiği toplu sözleşmeden bahsediyoruz.

4688 sayılı Kanunun 28 inci maddesinin “Toplu Sözleşmede görüşün!” dediği ama 13 yıldır bir türlü görüşülmeyen İkramiye, doğum yardımı, harcırah, doğum, ölüm ve aile yardımı ödenekleri, cenaze giderleri, yiyecek ve giyecek yardımlarını Eylem Planında arayan gözler boşuna yorulmasın.

Toplu sözleşmede istenmeyenler, istenmesine gerek olmayanlardır çünkü.

Toplu sözleşme, tarafların rızası ile imzalandığına göre "Ne istenmişse alındı!" demektir.,

Eylem Planındaki eylem ve vaatlerin çoğunluğu örgütsüz veya Hükümet ile toplu pazarlığa oturamayan kesimler için.

Yani, Hükumete değil, toplu sözleşmeyi toplu peşkeşe çeviren sendika ve konfederasyonlardan hesap sormak lazım.

HEDEF “MEMURLARIN İŞ GÜVENCESİ” DEĞİL, “MEMUR GÜVENCESİ”DİR.

iş güvencesi kaldırılıyor şeklindeki haberlere bizim yaklaşımımız şudur.Birilerinin  Hedeflerinin memurların iş güvencesinin olmadığını memur güvencesi olduğunu söylemek isterim 

Daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi "Anayasa ve yasaları bilmeden, Devletin ne olup ne olmadığını anlamadan, memursuz Devlet olamayacağını ancak devletin olduğu yerde memurdan bahsedilebileceğini bellemeden, ne iş güvencesini ne de memur güvencesini konuşabiliriz."  

HEDEF “MEMURLARIN İŞ GÜVENCESİ” DEĞİL, “MEMUR GÜVENCESİ”DİR.

 Memurların iş güvencesi ile ilgili bazı yayın organlarında çıkan haberler üzerine kendimi yazılı açıklamada bulunmak zorunda hissettim ;

Günlerden beri medyada “memurların iş güvencesi” tartışılıyor.

Moda deyimle “ağzı olan bal satıyor”.

Anlı şanlı sendika genel başkanları demeç üstüne demeç veriyor.

Köşe yazarları makaleler döşüyor.

Ne yazıktır ki Siyaset adamları “olmayan” çalışmalardan özet veriyor.

Memur güvencesinin ne olduğunu bilmeyen sahtekârlar,  iş güvencesi masalları anlatıyorlar
Velhasıl bir bilgi kirliliğidir, gidiyor.
HÜKÜMET-SEN  sendika deyince kızıyorlar.
YAN YANDAŞ sendika deyince kızıyorlar.
SİYASİ ARKA BAHÇE SENDİKALAR  deyince kızıyorlar.
İMİTASYON  sendika deyince kızıyorlar.
SARI SENDİKA deyince yine kızıyorlar.

Beyler yukarıda saydığımız kategorilerdeki sendikaların genel başkan ve basın sözcüleri, biraz düşünebilselerdi, inanın kamuoyu  “memurların iş güvencesi”ni konuşmayacaktı..Yani bu sendikalar kaşıdılar.Hükümet tartıştırdı ve hedefine oturtu. 

İş bilmemezlik sonucu,aymazlık sonucu,başkaları da konuşmaya başladı, sonrasında hükümet kanadı da konuşmaya başladı.

1 Kasım sonrası gizli bir el, “memurların iş güvencesi”ni değil, “memur güvencesi”ni hedef almıştır.

Hedef tahtasında olan “memur güvencesi”dir. Bunu hala kimse anlamadı ben buna yanarım...

Memur güvencesi”nden rahatsız olanların neden dolayı rahatsız oldukları ayrı ve uzun bir konudur.

Ama önce işin ve sorunun adını tam koymalıyız: Amaç “İş güvencesi”nin kaldırmak değil, “memur güvencesini ortadan kaldırmak”tır.

Neden ağzı olan konuşuyor.Anayasa,Kanun ve Yönetmelikleri bilmeden  , Devletin ne olup ne olmadığını anlamadan, memursuz Devlet olamayacağını ancak devletin olduğu yerde memurdan bahsedilebileceğini bilmeyenler  ne iş güvencesini ne de memur güvencesini konuşabilir....

"Kamu Çalışanlar(Personel) yasası”ymış. Hangi ülkede varsa bize örnek göstersinler....

Memur güvencesinin olmadığı bir hukuk devleti varsa,dünyada devletler yok demektir.Devletin hafızası yok demektir.

Yaklaşık üç  milyon memuru rahatsız etmeye, onları incitmeye ne siyasilerin nede yukarıda saydığımız sendikacıların ve sendikaların hakkı yoktur.


Türkiye Cumhuriyeti Muz Devleti değildir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bir hukuk devleti olduğu sürece hem “memurların iş güvencesi”, hem de” memur güvencesi” varlığını korumak zorundadır.

Hüseyin AYHAN
Aktif Sağlık-Sen
Genel Başkanı

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL