DEMOKRASİDEN VE ÇOK SESLİLİKTEN KORKANLAR ÜYELERİ BASKILAMAYA SİNDİRMEYE DEVAM EDİYOR

DEMOKRASİDEN VE ÇOK SESLİLİKTEN KORKANLAR ÜYELERİ BASKILAMAYA SİNDİRMEYE DEVAM EDİYOR

DEMOKRASİDEN VE ÇOK SESLİLİKTEN  KORKANLAR  ÜYELERİ BASKILAMAYA SİNDİRMEYE DEVAM EDİYOR.”BÖYLE DEMOKRASİYE BÖYLE SENDİKACILIK

İl önce Sendika tanımını yapmak ve sonrasında sendikacılığın nasıl anti demokratik kurumlar olduğunu anlatmaya devam edeceğim.Sendika, çalışanların ortak hak ve çıkarlarını korumak, sorunlarını çözmek için kurulmuş ekonomik öğeler taşıyan, devlet, siyasi parti ve iktidar örgütlenmelerinden bağımsız örgütlerdir.

Ülkemizde demokrasinden bahseden,üyelerinin baskılandığından bahseden bazı yan dandika sendikalar ve yöneticileri  yandaş sendikaya hükümet  odaklı sendikasınız ve insanları baskılayarak üye yapıyorsunuz ithamından geri kalmazken kendileri  sanki ak kaşıklar gibi davranmaları inanın çok komik oluyor. İl seçimlerinde siyasilerin isteği doğrultusunda il başkanlarının adaylıklarını engellerken kendilerinden ayrılmak isteyenlere hakaret ve tehdit ederek sendikalarında kalmalarını sağlamaya çalışıyorlar.

   Demokrasiden bahsedenler önce demokrasiye ve insanların iradelerine saygı göstermekle mükelleftir.

Türkiyede II.sendika olduğunu ve geçmişte eilnde yetkiyi bulunduran Malum yan sendika tarafından ve yandaş sendika tarafından insanlara onlar cemaatçi onla cemaatin sendikası onarla üye olmayın diyerek insanlarda beyin bulanıklıklarına neden olmaktadır.

Ya bu nasıl üç maymunu oynamadır.Bize ve Sendikamıza Cemaat sendikası ve bunlar cemaatçi  karlamalarda bulunacaksınız, ama üyelerinize de hoca ve cemaati yere göğe sığdıramayacaksınız neden cemaatçi olan üyelerinizi tutmak için,

Demokrasiden ve adaletten bahsedecek ama pratikte farklı davranarak yandaş durduğunuz partinin il başkanları bazı il başkanlarını aday göstermeyeceksiniz. il başkanlarına da sizi  siyaset istemiyor bu nedenle aday olmaması için baskılayacaksınız buna da demokratik yarış diyeceksiniz.

Buna Kargalar güler.Konyada,Ankara'da,Karsta,kayseride,Bursada yaptığınız demokrasi dışı hareketler yaptıklarınız  teminatıdır.Artık başkalrına çamur atmayı bırakın insanlar sizi istemiyorsa orda sayı olarak kalmalarını neden istiyorsunuz?

Hükümete yandaş duran Sendikanın gücü kullandığını bahsedecek demokratik olmadığını güç kullanarak insanları nasıl baskıladıklarını anlatacaksınız ama bunun daha ağırını sizden istifa etmek isteyen ve sendikamıza geçmek isteyenler üzerinde kullanacaksınız.

Bu nasıl riyakarlıktır.Yesinler sizin demokratik sendikal anlayışınızı, Günümüzde bu memlekette  sendikacılığın yozlaşmasında  yandaş sendika kadar sizde suçlusunuz bu kötülüklerin tohumunu siz toprağa saçtınız.İnsanları nasıl tayinler yaptığınızı bir hatırlayın bakalım.İnsanların önüne nasıl üyelik kağıtlarını sunup zorla imzalattığınızı bir hatırlayın bakalım. Gelin Basın açıklamasında bu konuları tüm sendikalar tartışalım,VARMISINIZ? Gelemzsiniz çünkü o bilgi ve donanım sizde yok.Çünkü sizler siyasetle oralara gelen yöneticilersiniz.

Neden korkuyorsunuz? Üye kaybetmekten mi? Yoksa başka şeylermi  var? Bu baskıları yaparken insanlara vaatler vermekten de geri kalmayacaksınız. Evet yandaş sendika ne kadar zalimse sizde en az ok adar zalimsiniz. Başka sendikalar yetki almasın diye yaptığınız kutsal ittifaklara baktığımda midem bulanıyor.

            Dün TTB ile yan yana dahi gelmeyiz diyenler yana yana gelmeyi bırakın artık iç içe girdiler. Evet Genel başkan olarak ben yıllardır TTB ile Dernek Başkanlığım sırasında çalıştım. İnandığım eylemelerde yan yana durdum ve altına imza attım.Yine çalışmalarda da bulunurum.

Hiç bir meslek örgütünü siyasi düşüncesinden yada inancından dolayı yermedim yermem. Ben meslekler için,özlük hakları için  neler yapılabileceği noktasında her kesle çalışma yapmaktan geri kalmam.

Bir dönem bizi marjinal diye niteleyen sendikanın genel başkanı şimdide cemaatçi,cemaat sendikası diye yaftalamaya çalışıyor.

            Evet eğer bahse konu cemaate saygım sorgulanıyorsa evet bu cemaate ve diğer  cemaatlere de  saygım var.yapılanları takdirle karşılıyor ve izliyorum.Ben daha ilk kurulduğumuzda dediğim sözün arkasındayım kimseye elimizi ve kalbimizi açmaktan korkmayız.Ne elimizi sıkarız nede çok gevşek bırakırız.Herkese eşit mesafedeyiz.

 

Bizi hep bir siyasi çizgiye ve inanca oturtmak isteyenler bir yıldır.Nereye koyacaklarını çalıştılar O kadar çok isimle lanse ettiler ki  anlatamam örneğin “ İslamcı Kominist”, “Marjinal Milliyetçi”, v.b. ya Allah aşkına biz bunların hangisini neden hak ettik? Şunun için bir yerlere çomak soktuk  kokuşmuş düzende gerçekleri söyleyerek haykırıyoruz ve Yazıyoruz.Bu güne kadar sendika ağ babaları yan gelip yatıyordu.Bizim varlığımız sizler için birer potansiyel korku.Biz nereye gittiysek arkamızdan başkanlar olarak siz geldiniz akabinde  sonrasında temsilcilerinizi çalışanların  üzerine  gönderdiniz yıllardır gitmediğiniz yerleri giderek gördünüz.Üyelerinizi hatırladınız…

 Ha birde suçumuz şu biz üyelerimizin sorunu ile bire bir ilgileniyoruz. Sorunları ile dertleniyoruz.Onları idarelere karşı satmıyoruz. Sorunları  anında kurum idarecileri ile bire bir görüşüyoruz. Gerekli durumlarda idari ve adli yolları deniyoruz. Sizler gibi üyeleri sayı saymakla mükellef hissetmiyoruz. Biz üyelerimizin acısını ve mutluluğunu paylaşıyoruz.EVET BU DURUM SİZİ RAHATSIZ ETTİ DAHA DURUN DAHA NE UYKULARINIZ KAÇACAK.

            Yandaş sendikanın yaptıkları ne kadar hukuksa sizin yaptıklarınızda o kadar yanlış bırakın insanlar özgür iradesini kullansın ama sizde bu medeni cesaret nerede? Hep başkalarını karalayacak ama kapınızın önünü süpürmeyeceksiniz.Sonrada Rabbena hep bana diyeceksiniz.

Bakınız bu hatalarınız neleri tetikliyor…

Bu güne kadar yetkiyi elinde bulunduran sonra kaybeden ve halen yetkiyi elinde bulunduran yandaş sendikalrın baaşrısızlıklarını şöyle sıralamak mümkündür 

• 2001 yılından bu yana Türkiye'de 4688 Kamu Sendikacılığında gelinen sendikal örgütlenme yapısı açısından sendikal demokrasinin yaşam bulacağı koşullar olgunlaşmıyor.
•  2001 yılından bu yana  üye örgüt iradesine dayanan bir sendikalaşma olmamıştır.
• 2001 yılından bu yana Sendikal Liderlik Söz Konusu; Oysaki Sendikalar da liderlik özelliği ile demokrasi bağdaşmaz. Çünkü liderler sendikal demokrasinin ilkeleri olan çoğulculuğu, katılımcılığı ve açıklığı sevmediniz ve buna tahammül edemediniz
• 2001 yılından bu yana  Üye Söz Sahibi Değil; Sayenizde bugünkü sendikacılıkta söz sahibi olan üyeler değil sendika başkanlarının otoritesi ve baskısıdır. Türkiye'de Sayenizde sendikalar için ;sendika başkanlığı bir çeşit sendika ağalığına dönüştü.
• 2001 Yılından bu yana katılımcılık sendika içi demokrasinin yok oldu;.Sendika içi demokrasinin vazgeçilmezlerinden biri olan katılımcılık engellenerek  üyelerin söz ve karar sahibi olmaları ilkesinin uygulanmaması  nedeniylede  sendikalara olan güvenin azalmasına sebep oldunuz…
• 2001 Yılından sonra Sendika başkanlığının bir güç ve iktidar kaynağı olarak  çalışanlarda  algılanmasına Neden  oludu. İşte bu nedenledir ki   çalışanların  yüksek sele dillendiremediği cümle şu  sendika başkanının sendikanın tek hâkimi olması.
• 2001 yılından sonraki süreçte  Uzun süreli sendika başkanlığı yapan sendika başkanları için söylenen şu cümle gerçeğin ta kendisidir 'sendika liderini devirmek ülkede devrim yapmakla aynı şeydir.'
• Batıda sendikalar siyasi parti kurabiliyor; Oysaki bizde sendikalar siyasi bunu yapmaya hiç uğraşmadılar bile çünkü işin kolayını seçtiler yani  ülkemizde siyasi partiler yandaş sendikalar seçerek  çalışanın emeğini  çalarken kendi siyasi ideolojileri empoze etmektedirler. Bunun dışında ne yaptınız?
• 2001 den sonra yaptığınız Ücret Sendikacılığıdır. Ülkemizde sayenizde  yapılan sendikacılık ücret sendikacılığıdır ve çalışanların çıkarlarını korumak gayesiyle yola çıkmanıza  rağmen siyasetin oyuncağı olmaktan başka ne yapılmıştır.Dün siz bugün yandaş sendika ne farkınız var?
• Hak aramanın ideolojisi Olmaz; Maalesef ülkemizde çeşitli ideolojilere bölünmüş sendikalarda sendikacılık yapmıyor.
• Ülkenin başbakan yardımcısı bu ülkede siyasi olarak bir sendikayı koltuklarının altına aldıklarını ifade etmesi de ayrı bir demokrasi dışı olgu ama bizde demokrasi sadece güçsüze işliyor.Kanun ve yaslar gücü temsil ediyor.Yolsuzluk hırsızlık yapanlar ödüllendirilerek makamlara taşınıyor.En son örnekleri ortada
• 2001 Yılından sonra  sayenizde .Bir düzen sendikacılığı almış başını gidiyor.Mutlu olun,Öğünün, Kaybettiğinizi almak için çalışın, siyasi yelpazeye güvenin ve sarılmaya devam edin

AKTİF SAĞLIK-SEN olarak son söz olarak şunu diyerek sözü kapamak istiyorum  “Böyle demokrasiye böyle sendikacılık “ "Böyle Güçten korkup,Gücün ve Güçlünün yanında Olanlara,"Haksızlık Karşısında Susup Şeytanlığını Yapmaya Devam Edenlere"  Böyle Sendikalar Gerekir.

Hüseyin AYHAN
Aktif Sağlık-Sen
Genel Başkanı