28 Ekim 2015 Çarşamba

TÜRKİYE NEREYE SÜRÜKLENİYOR

             TÜRKİYE NEREYE SÜRÜKLENİYOR.


                               AMAÇ SAVAŞ İSE 


              Öldürür, Yaralar ve Sakat Bırakır!



Biz Sağlıkçılar bu ülkede daha fazla ölüm, daha fazla yaralanma istemiyoruz.

Her Düzeyde Savaş politikalarını reddediyor, Barış’ınÜlkemizde hakim kılınmasını istiyoruz.

Ülkemizde toplumsal barışı yok edenlere, komşularda yanan ateşi körükleyerek ülkemiz topraklarına taşıyan, milyonlarca göçmen yaratan fetihçi-savaş politikalarının mimarlarına karşı BARIŞ talebinde ısrarcıyız. 

Savaş sevenlere, savaşlardan kişisel ikbal bekleyenlere, kısa siyasi rant hesabı yapanlara izin vermeyeceğimizi buradan ilan ediyoruz.



Çünkü biliyoruz ki, her savaş çok büyük insani dramları beraberinde getirir.


Savaşanın Kazananı Yoktur. Onbinlerce insanın ölümü, yüzbinlerce yaralı, sakat, evini barkını terk etmek zorunda bırakılan milyonlarca göçmen savaşların gayri insani bilançosudur.

Savaşlar doğa ve insan tahribatları nedeniyle halk sağlığını tehdit eden,insan eliyle yaratılan en büyük halk sağlığı sorunudur. Fiziksel, ruhsal, sosyal ve siyasal sağlık açısından onarılmaz devasa sorunlara yol açar.


 Bugün yaşayan kuşağı etkilemekle kalmaz gelecek kuşaklarımızı da tahrip eder. Toplumsal yaşamda, toplumsal barışta onarılması güç, kalıcı yaralar oluşturur.




Sağlık Hizmeti Sunan Sağlık(SHS,GİHS,THS v.b)çalışanı emekçileri olarak; Hastanelerimizde çalışma şevkimizi zedeleyen “sağlık ortamında şiddeti” azaltmaya, yok etmeye çabalarken, ülkemizin böylesi bir savaş ve şiddet sarmalına girmesine seyirci kalmamız ASLA SÖZKONUSU olamaz.


Üyelerimiz başta olmak üzere tüm sağlık emekçilerine; hekimlere, hemşirelere, dişhekimlerine, eczacılara, teknisyenlere, laborantlara, taşeron sağlık işçilerine, hasta bakıcılara, yani bir ekip hizmeti olan sağlığı birlikte ürettiğimiz sağlıkçılara şunu söylüyoruz;

     Yaşatmaya ant içmiş bir mesleğin mensupları olarak, yaşamı savunmanın ve barış iklimine sahip çıkmanın birincil görevimiz olduğunu bir an olsun aklımızdan çıkarmamak önce mesleki sonra insani görevimizdir.

Her gün poliklinikte, ameliyathanede, MR’da -BT’de, eczanede, laboratuarda, serviste bir arada olduğumuz, derdine şifa olmaya çabaladığımız milyonlarca halkımıza  sesleniyoruz ve diyoruz ki ;

“Her yer savaş alanı; bu nedenledir ki,ülke de ölümler, yaralanmalar olacak  ve düşmanlıklar hakim olacaksa,insan hayatı bu kadar değersizleşecekse, onarılmaz toplumsal yaralara zemin hazırlayanların politikacıların, türk-kürt kardeşliğini, alevi sünni komşuluğunu, yani toplumsal barışı zehirleme girişimleri engellenmelidir.”diyoruz.



Eğer ölüm yaşama galebe çalacaksa, eğer hastaneler yaşlanarak tedaviye ihtiyaç duyan milyonlar yerine kurşun ve bombalarla parçalanmış gençlerin bedenleri ile dolacaksa;
Bizler, yaralıya şifa, hastaya derman olmaya çabalayanlar; hekimler, hemşireler, dişhekimleri, eczacılar, teknisyenler, taşeron sağlık işçileri, laborantlar, hasta bakıcılar neden gece gündüz çalışıyor, çabalıyoruz?


Tek bir hastanın küçücük umutları büyük bir müjdeye dönüşsün diye binlerce hekim neden ameliyathanelerde ter döküyoruz?

Ateşlenmiş tek bir çocuğu iyileştirmek için yanı başında sabahlara kadar onbinlerce hemşire neden nöbet tutuyoruz?

Doğumhanedeki bebekten, huzurevindeki yaşlısına kadar tek bir canın tedavi süreci aksamasın ve yaşama tutunabilsin diye, ilacını, tetkiklerini, grafilerini  temin eden, inceleyen, ulaştıranlar; eczacılar, laborantlar, teknisyenler, hasta bakıcıları neden gece gündüz koşturuyoruz ?


Savaş politikacıları şunu çok iyi bilmelidir'ki ki, biz SAĞLIK CAMİASI olarak bu SAVAŞ’TA  yokuz! Savaş cephenize LÜTFEN bizi yazmayın..


Sağlık Camiası olarak ortak hedefimiz savaş olmayan bir ülkede kızamıktan, diyabetten, astımdan, hipertansiyondan, kanserden yakınan hastalara şifa vermek olacaktır.. 

Aldığımız eğitimi, akıttığımız teri sizlerin politik hesaplarınıza alet ettirmeyecek ve  hastalarımız için sonuna  kullanmaya kararlıyız.


Biz burada bir kez daha tüm sağlıkçılar adına bu önlenebilir soruna sessiz kalmanın, demokratik çözüm yollarını kapatmanın, savaş politikalarını sürdürmenin bir insanlık suçu olduğunu, bu soruna sessiz kalmadığımızı, kalmayacağımızı barış için her türlü demokratik mücadele yöntemlerini kullanacağımızı ilan ediyoruz.

HÜSEYİN AYHAN
AKTİF SAĞLIK-SEN
GENEL BAŞKANI

Hiç yorum yok:

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL