20 Kasım 2015 Cuma

MEMURLARIN HAYATINI DEĞİŞTİRECEK KARAR



MEMURLARIN HAYATINI DEĞİŞTİRECEK KARAR

Hükümet çalışma yaşamına yönelik dört yıllık bir eylem planı hazırlıyor. Radikal önlem paketi devlette çalışan işçi ve memurların çalışma hayatını kökten değiştirecek.

Devlet Personel Başkanlığı, Maliye Bakanlığı ve diğer kamu kurumu temsilcilerinden oluşturulan komisyonun üzerinde çalıştığı düzenlemelerle 657 Sayılı Devlet Memurları Yasası'nda da değişikliğe gidilecek.
İşte kamuda yapılacak düzenlemeler şöyle:




HARF KARMAŞASINA SON VERİLECEK: Çalışanlar arasında "4a, 4b, 4c" şeklindeki harf karmaşası bitecek. Aynı işi yaptığı halde farklı maddi, sosyal haklara sebep olan bu uygulama kalkacak.



ÜCRETLERE İNCE AYAR GELİYOR: Kamuda yaklaşık 50 çeşit ödeme yapılıyor. Bu sayının 10'a düşürülmesi öngörülüyor. Bu da, temel ücret, hizmet farkı, performans, ek ödenek, ders ücreti ve vekalet ücreti şeklinde belli başlıklar halinde olacak.
ÖĞRETMENLERE YAZ PROGRAMI: Öğretmenlerde performans artırılması ön planda olacak. Kamuda uzman kadrosunda çalışan personelin özlük hakları iyileştirilecek, yurtdışı eğitimler artırılacak.
İŞÇİ-MEMUR AYRIMI BİTECEK: Kamuda memur-işçi ayrımı bitecek. Ücret farklılıklarının ortadan kaldırılmasına özen gösterilecek.



TEK ÇATI SİSTEMİ: Personel rejimi de sosyal güvenlikte olduğu gibi tek çatı altında toplanacak. Kamu çalışanlarının hak ve sorumlulukları 657 Sayılı yasa,TSK Personel Kanunu, Hâkim Savcılar Kanunu, YÖK Personel Kanunu, KİT Personel Kanunu ile düzenleniyor. Hepsinin tek yasada toplanması öngörülüyor.


İŞ GARANTİSİ BİTİYOR: Özel sektörde olduğu gibi işini yapmayanın meslek hayatı bitecek. İş garantisi olmayacak.

İŞ TANIMI YAPILACAK: İş tanımı yeniden yapılacak. Başarı ve başarısızlık da karşılık bulacak. AB ülkelerinde olduğu gibi serbest çalışma mekanizmasına ters düşen bütün maddeler ayıklanacak.
KIDEMLİ PERSONELLE KALKINMA: Kıdemli personelin az gelişmiş bölgelerde görev yapması sağlanacak. Bunun için personel teşvik edilecek.

HERKES KAMU ÇALIŞANI OLACAK: Kamu kurum ve kuruluşlarında görev yapan sözleşmeli memur, işçi statüsündeki çalışanların hepsi 'kamu çalışanı' adı altında toplanacak.


ÜCRET VE TERFİ: Performans özlük haklarının belirlenmesi ve terfide daha etkili olacak. Daha çok çalışan, daha fazla katkı sağlayan memura yüksek ücret verilecek. Performans notu zam ve ücrette belirleyici olacak.

Sabah


657 Değişirken Çalışanların Beklentileri

Eklenme Tarihi : 17.11.2015 10:02:00
G20 zirvesi Antalya’da toplandı. Zirvenin iş 20 ve Emek 20 oturumunun açılış konuşmasında Cumhurbaşkanımız İş adamlarına “daha az kazanın” diyerek tavsiyede bulundu.


Bir kamu çalışanı olarak ben de yöneticilere çalışanınızdan 5 kat fazla maaş almayın, sendikalara daha az aidat alın ve siz 20000 bin TL’lik arabaya biniyorsanız üyeleriniz de en az 10000 bin TL’lik arabaya binebilsin diyorum.
 
Personel reformu ve çalışma hayatında ki karmakarışık statüler ile kadro yapılarının ivedi düzenlenmesi için sosyal sorumluluk mahiyetinde 2 yıldır internet gazete köşelerinde yazmaya gayret ediyorum.
 
657 sayılı kanunda yapılması planlanan değişiklikler, taşeronların işçi ve sözleşmelilerin kadroya alınması ile Üniversite mezunu işçilerin mezuniyetlerine göre memur kadrosu verilmesini 10 binler bekliyor. Kamuda Çalışma Bakanlığının verilerine göre 586000 taşeron bulunmaktadır. Ayrıca 8500 geçici mevsimlik işçi kamuda çalıştırılmaktadır.
 
Bakanlık taşeron çalıştırılan kurumları ve alanlarına göre tasnifi yapmış. Ayrıntıları şu linkten okuyabilirsiniz. http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/csgb.portal?page=haber&id=basin491
 
Kpss’den 90 puan alan biri, taşeron, sözleşmeli ve geçici mevsimlik personel alımı yapılmasının neticesinde maalesef işe yerleşemediğini çevremizden duyuyor ve medyadan okuyoruz.
 
İşçi ve Memur sendikaları son 15 yılda maalesef bilindik sendika algısından çok, işveren ile işçi arasında sadece nötr aracı olmuştur. Kazanımlar oldu ise işverenin rızası dairesinde oluştuğunu tarafsız herkes görmeye devam etmektedir. Devlet kurumlarında 11 ay 29 gün çalıştırılıp işe girdi çıktı yapılarak 10’binlerce çalışanın tazminatının gaspına yıllarca kör dilsiz duruş sergilenmiştir. Vicdan vicdan vicdan…
 
Şimdi yeni bir dönem olsun yeni ve geleceğe umutla bakan çalışanların olduğu gerçekten 5 yıllık değil 250 yıllık çalışma reformu olsun istiyorum. Olur mu bilemem bu benim arzum. Sendikalar ve Hükümet bu işin resmi tarafı iken, işin asli tarafı da işçi ve memurların temsilcileridir.657 sayılı kanunda yapılması düşünülen değişiklikler yapılırken nasırlaşmış bir vakıa olan, liyakat ehli olmayanların yönetici kademelerinde yer almasına engel olacak düzenlemeler yapılması gerekir.
 
Çalışma hayatında çalışanın iş güvencesi hem çalışan için hem sendikalar için Namus ve ahlak gibi tartışmasız pazarlıksız bir olgudur değil mi?
 
*4A,4B,4C, gibi kavramlar kaldırılırken yeni mağduriyetlerin oluşmaması için mutlaka nitelik ve çalışma alanlarının karşılığı maaş ve özlük düzenlemeleri yapılmalıdır.
 
*Kamuda çalışan Üniversite mezunu işçilerin Çalışma Bakanımızın belirttiği gibi mezuniyetlerine göre isteğe bağlı memur kadrolarına atanmasının bir an önce yapılması, çalışanların beden işi, kapsam içi kapsam dışı gibi ayrıştırmalara gidilmeden Hükümet Tarafından verilen sözlerin yerine getirilmesi,
 
*Hemşirelere meslek çalışanı yerine Sağlık Çalışanı veya Sağlık Personeli ibaresi getirilmesi daha makul değil mi?
 
*Bayan çalışanların ve özellikle 5 yaş altında çocuğu olanların çalışma saatleri esnekliği sağlanmalıdır.
 
*Doğum yapan çalışanın ücretli izin süresi 1 yıla çıkarılmalıdır.
 
*Teröre destek verenleri lanetliyorum fakat niyet okuma nefret politikaları ile çalışanların makul şüpheli terörist imiş gibi gösterilmesini hezeyan olmaz mı?
 
*Kanunda kesin cezai hüküm giymemiş veya siyasi ortamlara göre niyet okuması yaparak yönlendirilen fakat mahkemeler tarafından kesinleşmiş terör sınıfına sokulmamış kişi veya grupların iş güvencesini hangi vicdanlı hakim-savcı koruyacak?
 
28 Şubat 12 Eylül en yakın vakıalar değil mi? Sizi sevmeyen Birileri gücü elde etse ve şöyle dese; şu tarikat veya şu parti teröre destek veriyor diye karar aldırsa, O parti üyesi mensuplarını (veya dernek yöneticileri) memuriyette olanlarını, teröre destek verip, ülkeyi bölmeye ve Cumhuriyet düzenine karşı diye iftira ile işten atılmanın önü açılmıyor mu?
 
50 yıllık kanun değiştirme gayretleri gösterilirken, gelen ve gelecek nesillerimize 12 Eylül-28 Şubat tarihi kara lekeli günler gibi yaşatabilecek ortamları hazırlamak olmaz mı?
 
Musa KOCAKİREN İnternet Yazarı
www.gazetesaglik.com


Hiç yorum yok:

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL