28 Ekim 2015 Çarşamba

AKTİF SAĞLIK-SEN MANİFESTO

Manifesto Kamuoyuna Duyuru

AKTİF SAĞLIK-SEN MANİFESTO

Değerli Sağlık Çalışanlarına ve Kamuoyuna Duyuru

            Son dönemlerde sendikamız olan AKTİFSAĞLIK-SEN ve şahsıma yapılan haksız eleştiriler artık dayanılamayacak noktaya geldi 

24.07.2012 tarihinde Ankara Valiliğinden Kuruluş Evrakı ve 01.08.2012 tarihinde Çalışma Bakanlığından kuruldu evrakı aldıktan sonra sendikamız kurulduğunu ilan ettikten sonra hem sendikamız hakkında hemde hakkımda  o kadar çok şeyler yazıldı ve söylendi ki hep sustuk.Nedeni ise mübarek ramazan ayı içerisinde sabredip sonuçlarını görmek istedik.

Hiç bir sitedeki yazıya cevap vermedik.Ama maalesef biz sustukça birileri hem hakkımızda konuşup yazmaya hem de yalan iftiralarını atmaya devam ettiler.

            Evet ben sıkı sivil toplumcuyum;her sendikada bulundum bununla birlikte inanmadığım noktada ayrıldım çünkü ben yalan ve riyanın olduğu yerde  yada  bir kalıpta işlem göremeye hep karşı refleks gösterdim.

Yani şeytanın avukatlığını yapmadım.

Dün böyle idi bu günde böyle oldu yani rahatı seçmedim gördüğümü gördüm görmediğimi görmedim dedim ve her zaman sağlık çalışanının yanında oldum.Derneğe yada sendikaya üye olup olmadığını sorgulamadan bilgim dahilinde yön gösterdim. Haklı olduklarına inandığımda sonuna kadar yanında oldum.

 İdarelerin yanında durmadım.Yani idareleri karşıma aldım mevcuttakiler gibi biz idareleri karşımıza alamayız diyerek kenara çekilmedik Bu ülkede konuşulamayanları konuştum ve yazdım.

Bu ülkede kamu adına oluşan tarafıma gelen bilgileri ilgili mercilerce paylaştım yaklaşık 12 ilde sağlıkta oluşan yolsuzlukların aydınlanmasında ışık tutum.

 Kimseden korkmadım,kimseden icazet almadım,doğru bildiklerimi söylemekten asla geri kalmadım. 

Çünkü aldığım eğitim ve aile terbiyesi bu şekilde vatan ve milletin,tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını korumam öğretildi .

Hiç bir zaman makam ve mevkiye önem vermedim hep sıradan yaşamaya çalıştım lükste ve şaşada gözüm olmadı.Benimle çalışanlar bunu bilirler bu benim yaşam tarzımdır.Allah resulü öldüğünde yada Hz Ömer Öldüğünde nesi vardı?

 Allah inancı ve cihat denilen olgu öyle ağızla konuşularak yapılmıyor zoru görünce kaçarak olmuyor orada bulunarak mücadele etmekten geçiyor. 

Yemin ediyorum ki  şuan herkesin korkusu rahatının bozulmasını istememesidir. Daha önceki yazılarımda da sağlık personellerinin nasıl sindirildiğini yazmıştım.

 Sağlık Camiasında çalışan meslektaşlarımız rahatları bozulmasın diye kolayı seçip oturuyor. Karanlığa küfrediyor hiç bir şey yapılmıyor diyor ama rahatına düşkünlüğünden susuyor ve mevcut bulunduğu sendikalardan ayrılamıyor. 

Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN’ın şu sözüne sonun kadar katılıyorum “Sanki sendikalar saltanat adamlar oturdularmı  kalkmak bilmiyor  25 sene olmuş halen orada oturuyor”


 İşte bunun içindir’ki bu davada benden daha iyi yapacak ve bu bayrağı daha üstlere taşıyacak birisi bu gün çıksın hemen devretmeye razıyım. 

Çünkü bu görevi alanlar iğneli fıçının içerisine olduklarını hissetmelidir.Hazreti Ömer(R.A) adaletini unutmamakta fayda var Çünkü insanların hakkını aramak için buralara geliniyor ama hakkının aranması için sendika genel merkezine gelen insanların yüzüne bakılmadan gönderiliyor.


İl,ilçe,hastane temsilcileri insanları sayıma 1 ay kal hatırlıyor ve başlıyorlar vaatleri sırlamaya pasta küçük ama ikram edilecek kişi sayısı fazla başlıyorlar kavgaya,kimin sırtından kime koltuk ve makam veriyorsunuz yada bu kişilerin liyakatı varmı?eğitimi yeterlimi?bakmayacaksınız sonra sı bu kişiler canınızı yakınca (kuyruğuna basılmış kedi gibi) basacaksınız bağlığı yok öyle bağırma onu oraya sen getirdin cezanı çekeceksin.Allahın Adaleti her zaman vardır.

İnsan oğlu bunu hem dünyada yaşıyor sonrasında  ahirette yaşamak üzere ölüm sonrasına bırakıyor.

            İllerde teşkilatlanmaya başladık bu durum birilerini o kadar rahatsız etmeye başladı ve temsilcilerimize ve üyelerimize baskı yapmaya başladılar.Demek ki biz doğru yoldayız birileri rahatsız. 

Öyle ki Sayın Başbakan RECEP TAYİP ERDOĞAN’ın  adını kullanarak AKTİF SAĞLIK-SEN  in kapatılması noktasında talimatlar verildiğini söyleyecek kadar ileri gittiler.Bakın yalan nasıl anlatılıyor “Sayın  Başbakan  RECEP TAYİP ERDOĞAN’ın  demiş ki..!! falan cematin sendikasını kapatmaya çalışırken bu sendika nereden çıktı,Çalışma bakanına talimat vererek araştırın bu sendikayı kapatın” demiş 
,
Bunu Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN’ın yanına gidelim Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN’ bunu bize ifade etsin. şeref sözü sendikadan ayrılacağım ve bir daha STK larda hiç olmayacağım.

 Bari akıllı yalan söyleyin de insanlar inansın bunu söyleyenler iddialarını ispatlamakla mükelleftir.Bu sözü söyleyenler sizi zor günler bekliyor bu konuyu başbakanlık makamına Sn.Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN beye yazdım ve davet istedim verir vermez bu makamın takdiridir.

Ama her yerde bunu deklere edeceğim ve anlatacağım,biz sendika olarak boş oturduğumuzu zannediyorsunuz,ilgili makamlarla görüşmüyormuyuz  zannediyorsunuz.

 Neden?kirli emellerinize Sayın Başbakanı alet ediyorsunuz.

Bu  cümleleri kullananları yargı önüne mutlak ama mutlak taşıyacağımızı ifade ederken  bu lafı sarf edenler beni çok iyi tanırlar.2-3 üye daha sayınıza katmak için neden yalan söylüyorsunuz? 

Evet soruyorum bizim zümrelerle olan ironik bağımız ispatlamayan namerttir. Ben her türlü inanca ve düşünceye saygım var ve ona göre değerlendirerek yaşarım bulunduğum yerlerde de buna dikkat ederek davranırım. 

Ben sendikayı kurarken şucu yada bucu olarak lanse ederek oluşturup kişileri toplamadım yada çıkıp basında ben şucu bucuyum demedim,herkese eşit mesafede olduğumuzu ve herkesle iş birliği içerisinde olabileceğimizi ifade ettim.İnsanlar hep alıştı bir yeni oluşum varsa arkasında ya bir siyaset yada başka şeyler aranıyor.

Ya beyler bu ülkede siyasi düşünce yoksa bu  siyasi partiler kim oy veriyor.Meslek hayatım boyunca hep sivil toplu hareketin içerisinde ya kurucu yada kurucu yönetimde yer aldım hepsinde de aynı sorulara muhatap oldum.

Ama insanlar şunu gördü her kes bir siyasi görüşten yada inanç odağından talimatlar almadan da bu sivil toplum hareketi yapa bildiğini ispatladık insanların sivil toplum hareketlerine bakışını değiştirmeye çalıştık ama kısmen başarılı olduk çünkü sayısal olarak çoğunlukta olan ve lobisi fazla olanlar bu insanları asimile etmeye çalıştı.
            Bu güne kadar ülkede sayıları çok olan sendikalar bu güne kadar ne yaptılar? Sadece üye sayısı artırmaktan ve devletin makamlarını yandaşlarına peşker çekmekten başka ne yaptılar.

Dün X sendikası bu gün Y sendikası bu işlemleri yaptı ve insanları sindirdiler Bu koltuklar kimsenin babasın malı değil kimin malını yada makamını kime veriyorsunuz?Korku imparatorluğu kurarak insanları neden baskılıyorsunuz?

            Daha dün yan yana gelemeyeceğini beyan eden sendika yöneticileri   bir anda baktık ki dirsek temasında ve birlik oldular evet bu korku ,aciziyettir,zavallıktır.

Yetki almak için bölücü olarak lanse edilen sendikalardan üye alırken,iş birliği yaparken kırmızı çizgiler ihalal ediliyor  yani yana durmakta neden? Çünkü olayı sadece yetki ve sayıya indirgediler.

Bizi bilenler Karanlığa küfür etmeyip mum yakacağımızı bildikleri için kirli oyunlarını oynamaya başladılar kara atmaya başladılar. 

Bu ülkede sağlık çalışanlarının özlük hakları noktasında olacağımızı bildikleri ve beslendikleri göl kuruyacağı için saldırmaya başladılar ne acı bir durum !! 

Geçmişte sendikaların içerisindeki yaşanan oyunları çok iyi bildiğimi bildikleri için  insanlara baskı kurmaya başladılar. Beyler  ne yaparsanız yapın bu bayrak düşmeyecek.Size inat bu dav büyüyecek.

Efendim neymiş beni Resul AKAY yönlendirmiş. İspatlamayan namerttir.Bu ülkede sivil toplum yaşayan tek duayeni Resul AKAY dır bunu hiç kimse  inkar edemez. 

Evet Resul AKAY la tanışıklığımız çok eskidir.Yaklaşık 2 yılda BASK a bağlı Bağımsız Sağlık Sen de .Aksaray il temsilciliği görevini yürüttüm. Kendisi ile tanışıyor olmak ve daha önceleri çalışmaktan dolayı  çok memnun kaldım,bundan asla gocunmadım,ama kendisi ile değil Bağımsız Sağlık Sen içerisinde uyuşmayan fikirlerden dolayı ayrıldım.

Ben Resul AKAY ile olan dostluk ilişkim bitmeyecektir.Ama bu şu demek değildir.Bulunduğum yerden  güç olarak oraya geçeceğim bunu söyleyenler hayal içerisindedirler.

Beni bu şekilde eleştirinler geçmişlerine bir baksınlar,yada aynada bir hesaplaşsınlar acaba aynada kendi yüzlerine baka bileceklermi?

Bize çamur atmaya kalkanlar önce kendi bahçelerini ve evlerinin önünü temizlesin,bu güne kadar Tıbbi Laboratuar Teknisyenleri ve Teknikerleri Derneği ve Sağlık Hizmetleri Sınıfı Çalışanları Derneğinde yaptığımız başarılar ortada 

2007-2001 yılları arasında düzenli olarak raporları Sağlık Bakanlığı,Başbakanlık ve Cumhur Başkanlığına sunduk,Meslek Kanunlarının  çıkartılması   Sağlık Bakanlığı ile çalıştık. Sağlık Personeli Meslek Oda Kanunu ile ilgili 250 millet vekili ile görüşmeler yaptık halen bu istişareler devam ediyor.

 Biz bu memlekette hiçbir insanı ve meslek gurubunu dışlamadık herkesi yaratandan  ötürü kucakladık.mesleklerin çatışmaması için çalıştık ama birileri 2-3 daha fazla üye yapmak için meslekleri iç içe soktular ve kavga eder duruma getirdiler.

657 DMK 36 maddesine eklen cümle ile hizmet alımının önü açılırken susanlar sonrasında hizmet alımlarında sustular  üyelerinin rahatı bozulmasın diye her türlü uygunsuzluğa göz yumdular bu mudur?inanç bu mudur doğruluk?

Bu mudur ümmeti müslüman’ın  parasını korumak.Devletin sırtından ağlık yapmak kolay acaba buralar kendi yeriniz olsa bu önerdiğiniz kişileri ve harcadığınız paraları bu kadar rahat harcaya bilirmiydiniz.? Liyakatına bakmadan insanları kurumunuza alırmıydınız? ve bu kadar yetkiler vere bilirmiydiniz?

 Yada birim değişikliği yaparmıydınız? Ama devletin sırtından ağlık yapıp makamları dağıtıyorsunuz ama bunun hesabı kesinlikle ama kesinlikle sorulacaktır.

Şunu tekraren ifade etmem gerekirse eğer  teşkilatlanma sırasında il,ilçe hastane temsilcisi yada üyelerime her hangi bir şekilde tehdit edilir ve yeri değiştirilirse sonuna kadar yargı yolunu kullanacağımı bunun bedeli bana neye çıkarsa çıksın yapacağımı buradan kamu oyuna deklere ediyorum.

Ben hiç bir zaman dalaşmadan yana değilim ama dalaşmaya girildiğinde gözüm daldan budaktan esirgemem bu tecrübe ile sabittir.

 Bizleri  X bir cemaatinin sağ olarak niteleyen bazı sendikaların  ne konuştuklarını bilmiyorlar çünkü hırs ve  gözlerini kapamış inançtan bahsediyor bir dönem orada olduklarını hata orada yetiştiklerini söylüyor ama  X cemaatine çamur atmaktan geri kalmıyor.

Kimse bizim yönetim kadromuzu incelemediği çok net ortada biz tek kalıp bir sendika değiliz içimizde her düşünceden  ve inançtan yönetici mevcuttur.

Ne yani  X cemaatinin düşüncesinin fikrini benimsemek suçmu? Yada o düşüncede olanlarla ortak hareket  edemezmiyiz? Sizler her türlü hileli yolu denerken her şey mübaah  bizler dersek ki bizde saygı duyuyoruz o zaman bize günah yok öyle bir dünya…

 Sağlık personelleri adına kurulacaksınız ama sağlık personellerinin sorunu dinlemek yerine sendika başkanlığı seçimini düşüneceksiniz.ve şuan benim sorunum seçimler diyeceksiniz unutmayınız her şeyin başlangıcı ve mutlak bir sonu var .

Tarih hep tekerrürden ibarettir .Önemli olan tarihten ders alabilmektir.

 Eğer Allah ömür verirse ve sağlık çalışanları bize katılım sağlarlarsa and olsun ki  bu saltanatı sağlık çalışanlarını eğiterek çökerteceğiz.

Bunu gerekirse kurum kurum gezerek yapacağız .Lüks otellerde ve alemlere akıtarak yaptırmayacağız.Adına’da eğitim demeyeceğiz. 

Üyelerinin eğitimi için gerekirse illerinde saha eğitimi yaparak eğiteceğiz..Eğitim camiasından hocalar ile iş birliğine girerek sağlık personellerinin eğitimini sağlayacağız.Korkan değil konuşan sağlık personellerini sağlık camiasına katacağız.


Kendimiz gibi düşünmeyenleri yerle bir etmek için seçimleri iptal etmeyeceğiz delege kimi istiyorsa onu seçecek .Biz buna demokrasi diyoruz ve biz sendika olarak demokrasiyi savunuyor ve bunu başarıyoruz.

Çok sesliliğin olduğu yerden hiçbir zaman zarar gelmemiştir. Fikrilere kapalı olmak sadece benim dediğimi olur diyen krallıklar ve beyinlerde olur.

Siyasilerimiz çok seslilikten bahsediyor ama asla buna tahammül edemiyor buda çok yaman bir çelişki yani buda duruma göre demokrasi bunu bu millet daha önce yaşadı artık tekrar tekrar denemenin bir mantığı yok.

 Yukarıdaki Manifesto olarak yayınlıyor ve ilgi Sendikaların Genel Merkez ,İl,İlçe,Hastane Teşkilatlarına  uyarı olarak yazıyoruz.

Elimizdeki mevcut dilekçeleri kullanmak istemiyoruz.Eğer İl Temsilcisi,İlçe temsilcisi ve Hastane Temsilcisi ile Üyelerimize baskı ve tehditler devam eder ve tekrarlarsa yargı yolunu kullanacağımızı bilgilerinize sunarız sağlık Çalışanlarına ve Kamuoyuna Duyurulur
                                               Hüseyin AYHAN
                                               Aktif Sağlık-Sen
                                                 Genel Başka


Hiç yorum yok:

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL