18 Kasım 2015 Çarşamba

AKTİF SAĞLIK-SEN OLARAK HEMŞİRELER GÜNÜNÜ KUTLAMIYORUZ...




HEMŞİRELER GÜNÜNÜ KUTLAMIYORUZ!

AKTİF SAĞLIK-SEN OLARAK HEMŞİRELER GÜNÜNÜ KUTLAMIYORUZ...





Değerli Basın Mensupları; Sizlerin aracılığı ile Sağlıkta çalışanların yaşadığı yıkımlardan bahsetmek istiyorum.
Sağlık Bakanlığı ve Kurumlarında;her gelen Bakan ve bürokrat Sağlık Çalışanlarının özlük haklarını elinden almaya devam ediyor.çalışanların özlük hakları elinden alınırken YANDAŞ SENDİKLARIN ve sayısal olarak çokluğu öğünen diğer sendikalardan kimsenin sesi çıkmıyor,göstermelik basın açıklamalarından öteye gitmiyor.



Bundan on(10) yıl önce taşeronlaşmayı sendikaların istediğini söylediğimde kimse inanmamış ama geçen yıl Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN bu durumu basına deklere edince herkes sustu bir daha ağzını açmadı.Çünkü son sözü başbakan söylemişti.
Kamuda ve özel sektörde alt işverenliğin yaygın olduğu sektörler ve toplam işçilerin sayıları şöyle:

Sağlık


16 bin 184

Temizlik

471 bin 442

Güvenlik

117 bin 541

Dağıtım

34 bin 621


                                                                               Toplam

585 bin 788

Sağlık camiasında işçi statüsünde çalıştırılarak hakları ellerinden alınan,Sağlık çalışanları (Hemşire,Ebe,Sağlık Teknisyen ve Sağlık Teknikerleri,laboratuar,radyoloji,anestezi v.b…) taşeron olarak çalışan sağlık personeli sayısı 28.000 civarındadır.




Bu sağlık çalışanlarının çoğunluğunu bayan sağlık mensupları oluşturmaktadır.Konuşulurken Kadınlar günü anneler günü,hemşireler,ebeler v.b günler şaşalı günlerdir. Saat 24:00 vurduğunda külkedisindeki gibi araba kabağa dönüşüyor ve gerçeklerle tekrar yüz yüze kalınıyor. Hayatın devam ettiğinin farkına varılırken sorunların katlanarak devam ettiği görülüyor.




Taşeron olarak çalışan Hemşire ve Ebeler ile diğer tüm sağlık personelleri aile düzeni ve sosyal hayatı için işini kaybetmemek için fedakarlıkta bulunan ama kıymetleri hiçbir zaman bilinmeyen Tüm Sağlık çalışanlarının bir parçası olan hemşirelerimiz her yıl aynı sorunlarla yüzyüze kalınmaktadır. Ben bu kadar sorunu olan meslek gurupları için gün kutlanmasını hep göstermelik ve yan ve yandaşların günü olduğuna hep şahit oldum.Bir kaç kişiye plaket verilir diğerlerinin günü bu bağlamda kutlanmış olur.



Şunu hemen belirtmeliyim ki Yaklaşık 395.000 Sağlık personelinin olduğu bir bakanlıkta son altı yılda yaklaşık 256.000 sağlık çalışanı disiplin cezası almış durumda, nerdeyse ceza almamış sağlık personeli yok gibi.

Sadece ceza almayanlar YANDAŞ SENDİKAYA üye olan kişiler ceza almamış gibi görünüyor. İstisnalar hariç diyebiliriz.

Öyle bir kadrolaşma yaşanmaya başladı ki sahada olması gereken hekim ve sağlık personelleri masa başında oturmaya başladı (3.500 doktor 25.000 sağlık personeli) sonra ne oldu sahada bir boşluk oldu bu boşluğu kimle doldurabilirdi.





İdareler çareyi siyasi gücü olmayan,yada yandaş sendika üyesi olmayan hemşire ve ebelere bu yük yüklenerek yaptırmaya başladı,siyasilerle ve sendikalarla cebelleşmek istemeyenler zavallıları ezerek zulüm etmeye devam ediyorlar.Gece nöbetine girmeyenlere hafta sonu gündüzleri nöbet yazılması gerekenlere,hafta sonu yazılmadığından torpililer yerine siyasi ve sendikal yandaşlığı olmayanlar 70-80 saate kadar nöbetler yazılıyor. Sağlık Personeli her yönden yıpranırken halen yıpranma payı yoktur. Yada idareye yakın olanlar ile hekim eşlerine yazılmayan nöbetler varken hangi gün kutlaması bu,Adaletten ve abdestinden şüphesi olmayanlar





Değerli basın mensupları Sağlıkta İNTİHAR EĞİLİMİNİN %22 ye İNTİHARI DENEYENLERİN ORANI %6 İNTİHAR ETMEYİ DÜŞÜNENLERİN ORANIDA %7 de olan bir sağlık sisteminden bahsediyoruz. İntihara eğilimin en büyük sebebi idarecilerin baskıdır. Oranı ise %21 olduğunu dikkatinize sunarım.


%25 ‘ekonomik’, %21 ‘idarecilerin baskısı’, %20 ‘tükenmişlik’, %14 ‘iş yarışı’, %13 ‘ailevi’, %7 ‘işini kaybetme korkusu’ şeklinde oldu. Cevaplardan da anlaşılacağı üzere %21 ile idarecilerin baskısı, en dikkat çekici etken olarak karşımıza çıkıyor.


Sağlık hizmetleri, belirlenen PDC normları altında sağlık çalışanı kadrosunun altında bir sayıyla yürütülmektedir. Örneğin 300 yataklı bir hastane için 400 hemşire kadrosu belirlenmişken 150–200 hemşire ile hizmet verilmektedir. Ebeler hemşire gibi görev yaptırılırken yani meslekler iç içe girmişken kimse mesleğini icra edemeyen personele sayısı fazla iken sahada çalışan ebe ve hemşireler Avrupadaki meslektaşlarına göre 6 kat daha fazla çalışırken,Ülkemizde halen mesleklerin görev yetki ve sorumluluklarını belirleyen kanun ve yönetmelikler yok iken, sağlık mesleklerinin Standart ve Yeterlikleri belirlenmiş iken,Sağlık Çalışanlarını bir birine düşman eden Performans ödemeleri mesleklere göre daha da derinleştirilmesi olurken,farklı istihdam modelleri ile köleleştirilirken,


Ülkemizde Son 2 iki yıldır Sağlık Bakanlığı Kadrolarına sağlıkla alakası olmayan yani LİYAKATI olmayan kişiler yönetici yapılırken (Fırıncı,Kasap,Beden Öğretmeni v.b) hangi gün kıtlamasını yapıyoruz anlamıyorum.


Kim nasıl gün kutluyorsa sadece Kutlamış olmak için Hemşireler Gününüz Kutlu Olsun. Gönlümden geçen bu kadar sorunla uğraşan meslek gurubu olan Hemşireler GününüAKTİF SAĞLIK-SEN KUTLAMIYORUZ.




Saygılarımızla
Aktif Sağlık-Sen
Yönetim Kurulu.A.
Hüseyin AYHAN

Hiç yorum yok:

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL