18 Kasım 2015 Çarşamba

Sağlık Çalışanı Angarya Nedeni İle Mutsuz.

Sağlıkta Dönüşümle birlikte; Sözleşmeli 47B,4294,Taşeron,Cihaz Başı personel uygulamasının Sağlık Bakanlığında uygulamaya başlaması ile  birlikte sağlık çalışanları itibarsızlaştırılmıştır, başta acil servisler olmak üzere kamudan kaçışların başladığını ve ortaya çıkan personel açığının ise mevzuata aykırı şekilde geçici görevlendirmeyle kapatıldığını görüyoruz "Artık bu iş angaryaya dönüştü"
Sağlık Bakanlığı ve taşra teşkilatları Anayasamızın 17 maddesine aykırı olarak angarya çalışma yaparken yine Anayasanın 49 maddesi gereği suç işlemektedir. Yine bu kurumlarda yan ve yandaşlık yapılarak sağlık personelleri ve doktorlar masa başına çekilerek sahada kalanlara angarya çalışma reva görülüyor.
Sağlıkta Dönüşüm Programı' ile sağlıkta Kartel sermayelerin oluşması yani sağlıkta uluslar arası neo-liberal ekonomi patronlarının kazançları öne çıkmaktadır. Sağlık çalışanlarının sözleşmeli,taşeron,cihaz başı v.b  olarak çalıştırıldığını biliyoruz  Maalesef bu gibi politikalar sonucunda sağlık çalışanlarının itibarsızlaştırıldığını bu nedenle sağlık çalışanların meslek değiştirerek kamuda başka alanlara kaçışların hızlandığı ve bu durum  sağlık çalışanı eksikliğini ortaya çıkartmaktadır.
Şunu özellikle belirtmeliyiz ki  şiddetin çok yaşandığı acil servislerden kaçışın daha fazla olduğunu söyleye biliriz.Buradan kaçışların idarelerin  ve yandaş sendikaların talimatı ile  masa başında görevlendirmelerle bu eksiklerin oluşmasına zemin hazırlanırken maalesef bu eksiklikler masa başında oturup PDC de kadro işgal ettiği için ne yazık ki bu eksiklikler başka kurumlardan yapılan geçici görevlendirmelerle yapılmaktadır.

İdarelere diyoruz ki bu masa başına aldığınız kişileri GİHS kadrosuna geçirerek yerlerine kadro tahsisi yapılarak esiklikler yerine  kadro tahsisi yapılan sağlık çalışanları ataması yapılarak çözülmesi esastır Geçici görevlendirilmelerle yapılan  sistemde sağlık çalışanı mutlu değil zorla çalışmaktadır.Birilerinin rahatı sağlanırken kimsesi ve torpili olmayan mağdur ediliyor dolayısı ile idareciler kul hakkı yemektedir.Kul hakkı yiyenlerin bir bildiği var her halde o kadar rahat hak yeniyor ki bu yapılan meşru oldu artık.Yani “Batıl geldi Hak Zil Oldu” ne diyelim
Normalde olağanüstü hallerde yapılması gereken geçici görevlendirmelerin maalesef idarelerin elindeki en büyük kozu olarak karşımızda duruyor mevzuata aykırı olarak yapılan  "Geçici görevlendirmeler artık angaryaya dönüştü Sağlık Bakanlığı ve kurum başkanlıklarına yapılan itirazlar sonrası çalışanlara ısmarlama cezalar verilmekte topluma sağlık çalışanın çalışmadığı algısı pompalanmakta yöneticiler tarafından hastalara şikayet dilekçeleri yazdırılarak soruşturmalar açılarak cezalar verilerek  geçici görevlendirmeler yapılmaktadır.

Bu nedenle  bazı sağlık çalışanlarının ise aile birliğinin dağılmakla karşı karşıya olduğunu bazılarının bozulduğunu biliyoruz. Maalesef  geçici görevlendirmelerle birlikte tıbbi hata riskinin de artmaktadır.Adam kayırmacılı nedeni ile yapılan  bu uygulamaların bir an önce sağlık camiasında sonlandırılması esastır.

Aile Hekimliğive Aile Sağlığı Mensuplarının Sorunlarını burada tek tek yazmaya kalksak inanın sayfalarca yazmak grekerir.

Son dönemde her yerdeki deliğe yama yapuılarak delikler jkapatılmaya çalıştırılarak ASM nin kuruluş amacı ilkesine aykırı olarak çalıştırılarak ANGARYA uygulanıyor.Geliş güzel cezalarla mobbingler uygulanıyor.Halkta ve sağlık çalışanları arasında çok para aldıkları algısı oluşturularak sözlü ve hakaret ve fiziki şiddetlere maruz kalmaktadırlar.
Son yıllarda yapılan istatistiklerde dünyada acil servis başvurusunun nüfusa göre en fazla olan ülkenin Türkiye olduğunu biliyoruz "ABD'nin yıllık 130 milyon acil servis başvurusu, 300 milyon nüfusu var. İngiltere'nin 50 milyonun üzerinde nüfusu, 20 milyon acil servis başvurusu var. Türkiye'nin ise 76 milyon nüfusu, 90 milyon acil servis başvurusu bulunuyor. Nüfusunun üzerinde acil servis başvurusu olan başka bir ülke yok. 

Bu yüzden acil servis denilince aklımıza doğal olarak acil servis kalabalığı geliyor.yani siyasi söylem ve siyasilerin sağlık çalışanlarına baskısı ile siyaset nemalanırken sağlık çalışanı angarya,mobbing ve şiddetle karşı karşıya kalmıştır.
"Aynı birim zamanda çok daha fazla hastanın acil servise başvurması nedeniyle hastaya ayrılan zaman azalıyor. Bu kadar çok sayıda hastanın  acil servise başvurması nedeni ile hastalarca Acil tanımını  suistimal ve kötüye kullanılması, aslında oradan hizmet alan hastaların daha kötü hizmet almalarına neden oluyorken  bu da ister istemez kötü sonuçlara yol açıyor.

SAĞLIKTA ŞİDDETi ön plana çıkarken Malpraktis cezaları ile karşı karşıya kalınıyor. Türkiye'de aslında hastalar tarafından bakım hizmetlerinden yararlanmak yerine ayaktan tedaviyi tercih ettiğini yani hastaların  tam olarak tedavi yerine AMPİRİK tedaviyi tercih ettiği bu nedenle , hasta hızlıca, işim bitsin  mantığıyla olaya bakmaktadırlar.Buda daha çok acile başvuru ve daha fazla zaman ve ekonomik kayıplara neden olurken sağlık hizmetini sunan sağlık çalışanının iş yükünü artırmaktadır.Ülkenizde çalışan sağlık personeli AB ülkesindeki meslektaşlarına göre altı(6) kat daha fazla çalışırken birde Angarya çalışmak ve Mobbing’e maruz kalarak  çalışarak zorunda iken artık mesleki olarak Tükenmişlikler yaşarken sonucunda da intihara eğimliliği artmaktadır.
ANGARYASIZ,MOBBİNGSİZ,TÜKENMİŞLİK SENDROMU YAŞAMADAH HA BİRDE ŞİDDETSİZ GÜNLER DİLEĞİYLE
 
 
 Sayguılarımla
Hüseyin AYHAN
AKTİF SAĞLIK-SEN
GENEL BAŞKANI

Hiç yorum yok:

KAYBOLAN SADECE VEFA DEĞİL